Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
1. Laikligin bir unsuru din ve vicdan hürriyetidir.
Laik devlet, kisilerin bu hürriyetlerini saglar ve korur. bir din veya mezhep mensuplarının, baska din veya mezhep mensuplarına karsı baskısını önlemek, laik devletin görevidir. Bu konuda anayasa’da söyle denmektedir. “herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir”.
2. Din ve devlet islerinin ayrılmasıdır:
Özellikle islam dünyasında, laik devletle, millet egemenligi ilkesi ve millet temsilcilerinin hakları arasında sıkı iliskiler vardır. Laik devlete karsı olanlar, ser’i kanunlar dısında, herhangi bir kanun çıkarma hakkını kimseye tanımazlar. Bu yönü ile laiklik, din ve devlet islerinin ayrılmasını, dinin devlet idaresine karıstırılmamasını ifade etmektedir.
3. Egitimin laiklestirilmesi ve egitim birligi :
(Tevhid-i tedrisat ilkesi, laikligin ayrılmaz bir parçasıdır.) Egitim kurumları ve içeriginin, din kurallarına göre düzenlenmeyip, akılcı ve çagdas
kurallara göre, çagın ihtiyaçlarına cevap verebilecek sekilde düzenlenmesidir. Bu konuda 1961 anayasasının 19. maddesinin 4. fıkrasında söyle denilmektedir. “hiç kimse kendisinin istegi dısında, devletin resmi olarak benimsedigi bir din veya mezhebi ögrenip, o yolda egitilmeye zorlanamaz. Din egitim ve ögretimi kisilerin kendi istegine ve küçüklerin de kanuni temsilcilerinin istegine baglıdır.” Yine aynı anayasanın 21.maddesinde de söyle denilmektedir: “çagdas bilim ve egitim esaslarına aykırı, egitim ve ögretim yerleri açılamaz”.
4. Din ve mezhepleri ne olursa olsun “devletin” yurttaslarına esit muamele yapması:
Laikligin bu unsuru, anayasada açıkça yer almıstır. “Herkes din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde esittir”. Laiklik bu unsuru geregi, Atatürk’ün milliyetçilik ilkesinin de koruyucusu durumundadır.
5. Devletin resmi dininin bulunmaması:
Her türlü din ve allah inancını reddeden, ideolojisinin geregi olarak vatandaslarına dinsizligi telkin eden devletler laik olmadıgı gibi, dine dayalı teokratik devletlerde laik degildir. Laik devlet, belli bir dinin kurallarını vatandaslarına benimsetmek ve uygulamak için zorlayıcı kurallar koymaz. din, kisisel bir vicdan sorunudur ve devlet resmi bir dininin bulunmadıgını, hiç kimseye baskı yapılmaması gerektigini anayasası ve kanunlarıyla korur.
Tarih: 2016-03-02 01:56:48 Kategori: Sözlük
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Laikligin Unsurları Nedir
Laik devlet, kisilerin bu hürriyetlerini saglar ve korur. bir din veya mezhep mensuplarının, baska din veya mezhep mensuplarına karsı baskısını önlemek, laik devletin görevidir. Bu konuda anayasa’da söyle denmektedir. “herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir”.
2. Din ve devlet islerinin ayrılmasıdır:
Özellikle islam dünyasında, laik devletle, millet egemenligi ilkesi ve millet temsilcilerinin hakları arasında sıkı iliskiler vardır. Laik devlete karsı olanlar, ser’i kanunlar dısında, herhangi bir kanun çıkarma hakkını kimseye tanımazlar. Bu yönü ile laiklik, din ve devlet islerinin ayrılmasını, dinin devlet idaresine karıstırılmamasını ifade etmektedir.
3. Egitimin laiklestirilmesi ve egitim birligi :
(Tevhid-i tedrisat ilkesi, laikligin ayrılmaz bir parçasıdır.) Egitim kurumları ve içeriginin, din kurallarına göre düzenlenmeyip, akılcı ve çagdas
kurallara göre, çagın ihtiyaçlarına cevap verebilecek sekilde düzenlenmesidir. Bu konuda 1961 anayasasının 19. maddesinin 4. fıkrasında söyle denilmektedir. “hiç kimse kendisinin istegi dısında, devletin resmi olarak benimsedigi bir din veya mezhebi ögrenip, o yolda egitilmeye zorlanamaz. Din egitim ve ögretimi kisilerin kendi istegine ve küçüklerin de kanuni temsilcilerinin istegine baglıdır.” Yine aynı anayasanın 21.maddesinde de söyle denilmektedir: “çagdas bilim ve egitim esaslarına aykırı, egitim ve ögretim yerleri açılamaz”.
4. Din ve mezhepleri ne olursa olsun “devletin” yurttaslarına esit muamele yapması:
Laikligin bu unsuru, anayasada açıkça yer almıstır. “Herkes din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde esittir”. Laiklik bu unsuru geregi, Atatürk’ün milliyetçilik ilkesinin de koruyucusu durumundadır.
5. Devletin resmi dininin bulunmaması:
Her türlü din ve allah inancını reddeden, ideolojisinin geregi olarak vatandaslarına dinsizligi telkin eden devletler laik olmadıgı gibi, dine dayalı teokratik devletlerde laik degildir. Laik devlet, belli bir dinin kurallarını vatandaslarına benimsetmek ve uygulamak için zorlayıcı kurallar koymaz. din, kisisel bir vicdan sorunudur ve devlet resmi bir dininin bulunmadıgını, hiç kimseye baskı yapılmaması gerektigini anayasası ve kanunlarıyla korur.
Tarih: 2016-03-02 01:56:48 Kategori: Sözlük
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Yorum Yapx